Öncelikle Çenç ne demek
diyelim benim bir otomobilim var ve üzerinde onlarca haciz dosyası var. yani 500 bin liralık otomobile yine ödeyemeyecek olduğum tutarlarda haciz gelmiş. e hacizli araba satılmıyor maalesef ve avukat aracın hacizli olduğu icra dairesine gidip 4000 lira kadar yakalama avansını yatırır ve dilekçeyi yazarsa, aracın üzerine şak diye yakalama şerhi düşer. bunun anlamı şu; aracınız ilk görüldüğü yerde bağlanacak ve elinizden alınacaktır. hatta evinizin otoparkına gece yarısı gelip siz uyurken arabayı alıp gidebilir polis..

işte bu durumdan muzdarip olan kişilerin bazıları bu yönteme başvuruyor. aslında daha farklı sebeplerden de başvuruluyor bu yönteme. örneğin yurtdışından gelmiş bir araç. özellikle antalya’ya gelen ruslar ve getirdikleri araçlar yüzünden piyasa oralarda bayağı hareketli 🙂 rus vatandaşı antalya’ya gitmiş, savaştan kaçarken yanında arabasını da getirmiş ve yasal süre bitmek üzere. adam uğraşmadan elinden çıkarmak istiyor. çoğuna ikamet verilmediği için sınıra da gitmiyor bunlar ve kaçak olarak kalmayı tercih ediyorlar. ilk başlarda çok fazla rus plakalı araç vardı oralarda, şimdilerde var mı? zannedersem yok. hepsi sağa sola attı ve öyle yatıyor.. hatta birçoğu bu araçları facebook gruplarında inanılmaz düşük fiyatlara satmak istiyor, çünkü elinden bir şekilde gidecek zaten. bir milyonluk arabayı 200 bine veren var.
şimdi hacizli araç örneğine gelelim. benim elimdeki araç mercedes c200 olmuş olsun hacizli. deprem bölgesinden de parçalanıp yok olmuş bir mercedes c200 daha buluyorum ve sahibinden bu aracın sadece evrakını yani ruhsatını satın alıyorum. elbette kendi üzerime değil, anne baba arkadaş kardeş vs.. bayağı notere gidip satışını alıyorum fakat araba yok. elimizde ne var? bir ruhsat ve tertemiz şase numarası.. bu ruhsatta yazılı olan şase numarasını hacizli olan aracıma çaktırıyorum ve çıkardığım yeni plakaları da araca takıyorum. sonuç; üzerinde haciz olmayan bir arabam var. gidip bunu satıyorum ve olay bitiyor. avukat artık benim eski arabayı bulursa yakalar. yok öyle bir araba artık..
işte rus ve ukrayna plakalı araçlarda da bu yapılıyor şu an. gidip bir tane rus plakalı araç bulup, yine sağdan soldan evrakını da buluyorlar ve tertemiz milyonluk arabaya çok ama çok düşük fiyatlara biniyorlar. polisin ilgilenmesi gerekir aslında fakat gördüğüm kadarıyla bu olaylar yüzünden yakakanan yok. neyse, inşallah antalya’ya geldiğimde vurmazlar beni 🙂))

umarım yurtdışından araba getirip çenç etme olayını şimdi daha iyi anlamışsınızdır.
deprem felaketinden ve özellikle ülkemize gelen yerleşik yabancılar yüzünden inanılmaz arttı bu tür dolandırıcılık olayları. şu görsel de görebileceğiniz gibi bu otomobiller siz alın yaptırın ve kullanın diye satılmıyor. bu ilandaki otomobiller tamamen görüntü, esasen bunların evrakları yani ruhsatı satılıyor ve özellikle hasar kayıtsız diye belirtiliyor. ruhsatın işletileceği arabanın hasar kayıtlı olması hiçbir şey ifade etmiyor. ağır hasar kayıtlı olsa bile, evrak temiz olacağı için siz alacağınız otomobilin hasar kayıtsız olduğunu düşünüyorsunuz. bu daha berbat bir durum. zaten işini iyi yapan ekspertiz firmaları bu yoldan giderek aracın çenç olduğunu anlıyor. hasar kaydı sorgulamasında araç tertemiz, fakat ekspertiz firmasında airbag namına bir şey kalmamış.
“e ne güzel işte, ucuz bir şekilde sıfır avrupa arabaya binebiliriz öyleyse” diye düşünebilirsiniz fakat işin aslı öyle değil. fiziksel olarak aldığınız araç çalıntı olabilir, daha önce bir suça karışmış olabilir ve en önemlisi satarken ekspertiz incelemesinde ya da dikkatli bir muayene istasyonu görevlisi tarafından tespit edilebilir. sonucunda aracınız elinizden net ve kesin olarak alınır ve hakkınızda dava açılır. kendinizi aklayana kadar çok yıpranırsınız. herhangi bir kazaya karışması durumunda polis bu araçlarda ciddi kriminal incelemeler yapabilir ve bazı yol kontrollerinde özel görevliler tarafından çenç araç kontrolüne girebilirsiniz.
çenç olayının ne olduğunu bahsi geçen entrymden anladığınızı düşünüyorum ve şimdi gelelim konumuza. bir otomobil satın alıyoruz ve çenç olma ihtimalini göze alarak birtakım incelemeler yapacağız. şunu da belirtmek isterim; çenç işlemi tüm taşıtlar üzerinde uygulanır, fakat lüks segment otomobillerde çok daha fazla görülür. çünkü günümüz şartlarında düşük değeri olan bir otomobil için kimse uğraşmaz. bu arkadaşlar tek seferde en büyük balığı yakalamak isterler. fakat eski bir otomobil de yıllar önce çenç işlemi geçirmiş olabilir. bunu da unutmamak gerekir. on yıl önce satın alıp, bugün satmaya kalktığınız otomobil yüzünden başınız büyük derde girebilir.
öncelikle almak istediğiniz otomobilin aynısını, bakın tamamen aynısından bir tane bulup detaylıca şase numarası (ya da vin kodu) yazılan bölümlerin fotoğrafını çekiyoruz. ülkede o kadar çok çenç otomobil var ki, fotoğrafını çektiğiniz otomobil de çenç çıkabilir. siz yinede internet üzerinden birkaç fotoğrafa bakın derim. şase numarası yazan yerde yazı karakterleri çok önemli. bu fotoğrafı alacağımız otomobilin yazı sitili ve karakteri ile detaylıca karşılaştırıyoruz görsel. bir diğer adım ise ön cam üzerinde bulunan vin kodu görsel. bu bölümü de detaylıca karşılaştırdıktan sonra geçiyoruz araç kapı içlerinde bulunan etiketlere görsel. bu etiketler genellikle kapı içlerinde bulunur ve bu etiketlerin öyle bir özelliği vardır ki sudan etkilenmez ve yerinden çıkmaz. sökmeye kalkarsanız yumurta kabuğu gibi kırılır. sonradan yapıştırma bir etiket kolayca sökülür. bu kesin tanı değildir, bir kaza sonrası yaptırılmış da olabilir fakat ekspertiz raporunda değişen parçanın, etiketin olduğunu parça olma ihtimalini göz önünde bulundurun.
bu otomobiller özellikle bulgaristan ve gürcistan üzerinden getirilir ve bu ülkelerde bizim eski sistemde olduğu gibi cama bazı etiketler yapıştırılır görsel, görsel, görsel. çok önemli olmasada camda uzun süre bulunan etiket belirli bir iz yapacaktır. bu izlere bakıp bir ipucu elde edebilirsiniz görsel. unutmayın ki ülke içinde de çok fazla çenç işlemi yapılıyor. araç üzerinden haciz kaldırma işlemi yapılıyor yani.
şimdi geldik daha teknik kontrollere. aldığınız araçtan şüphe duyuyorsanız kesinlikle ilk yapmanız gereken aracı bir servise götürmek. bunun yetkili servis olması gerekmiyor, bilgisayara bağlayan herhangi bir oto tamircisi bile olabilir. bu tür yerlerde aracı çok cüzi bir miktar ile bilgisayara bağlatıp ecu üzerinden vin kodu sorgulaması yapabilirsiniz, farklı bir sonuç çıkıyorsa bilin ki araç çenç. fakat özellikle türkiye içerisinden deprem hasarlı alınan bir otomobilin, ecu’su da alınıp araca monte edilmiş olabilir. bu durumda aracın kilometre değişmiş olacaktır. fakat bazı durumlarda ecu içerisindeki kilometre ile kadran üzerindeki kilometre farklı çıkabilir. pc’ye bağlatmak çok ama çok önemli.
aracın vin kodunu sorgulayabileceğiniz çok sayıda internet sitesi bulunmaktadır. google’da basit bir aramayla onlarca sonuca ulaşabilirsiniz. bu sorgulama sayesinde aracın (eğer çenç ise evrakı alınmış araç) detaylı bilgilerine ulaşabilirsiniz. bazı otomobillerin donanım paketi çok farklıdır ve evrak üzerinde yazan şase numarası ile satın alınan otomobilin özellikleri farklılık gösterebilir.
maalesef çok profesyonel kişiler aracın motor numarası dahil her şeyini değiştirip orijinal gibi yapabilir. bazılarını anlamak imkansıza yakındır. çok rahat bir şekilde muayene istasyonlarından geçer ve dilediğiniz ekspertiz firmasına kontrol ettirilebilir. bu artık şansa kalmış bir şeydir ve yapılabilecek hiçbir şey yoktur. ünlü bir ekspertiz firması bile zannetmeyin her gelen aracın çenç olduğunu buluyor. yakalarsa içlerinden bir tane siz de izliyorsunuz ve işte burası yakalıyor diye düşünüyorsunuz. fakat inanın bana, dolandırıcılık konusunda son seviyeye yerleşmiş ülkemizde işler hiç öyle yürümüyor maalesef..
otomobiller hakkında, özellikle dolandırıcılık ve ikinci el konusunda yazdığım, gelirinin tamamen tev’e bağışlandığı kitabıma ulaşmak için
kalın sağlıcakla.